Aziz milletimizin millî mücadele ruhuyla bir ve beraber olduğu, omuz omuza canı pahasına demokratik kazanımlarına sahip çıkarak karanlık bir geceyi Türkiye Yüzyılı'nın şafağına ve aydınlık bir bayrama çevirdiği 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Gününü en içten dileklerimle kutluyorum.

15 Temmuz 2016 tarihinde devletimize ve milletimize karşı girişilen hain saldırı hâlâ hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor. Aziz milletimiz o gece, yüz yıl önce "Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım" diye seslenen Mehmet Akif Ersoy'un nidası ile ayağa kalkmış; gerek içimizde gerek ise dışarıda vücut bulan hain düşmanlara karşı ülkesine, devletine, demokrasisine, anayasal düzene ve özgürlüğüne bağlılığını, aydınlık bir gelecek idealinden asla taviz vermeyeceğini tüm dünyaya bir kez daha hatırlatmıştır.

15 Temmuz hain darbe girişimi, demokrasi tarihinde geleceğimizin teminatı olan yeni neslin de tanıklık ettiği bir olay olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu darbe girişiminin, ülkemizde yaşayan herkesi hem toplumsal hem de bireysel olarak farklı derecelerde ve farklı boyutlarda etkilediği ortadadır. Şu hâlde Millî Eğitim camiası olarak bize düşen, 15 Temmuz'un anlaşılması, unutulmaması ve bir daha yaşanmamasını sağlamak için çabalamak; çocuklarımızın, gençlerimizin şan ve şerefle dolu tarihimizden gelen millî kimlik bilincini kaybetmemesi ve her daim birlik içinde olması için gayret etmek; millî değer ve duyguları ihmal etmeden Türkiye Yüzyılı'nı inşa edecek nesiller yetiştirmektir.

Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Gününü bir kere daha kutluyor; vatanı, mukaddesatı, bağımsızlığı ve demokrasisi uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, kahraman gazilerimizi minnet ve şükranla yâd ediyor, vatanına ve bağımsızlığına sahip çıkan aziz milletimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.