Tarihimizde çok önemli bir kilometre taşı olan 30 Ağustos Zaferi'nin 101. yıl dönümünü hep birlikte, büyük bir coşku ve gurur ile kutluyoruz.

  Necip Türk milletinin tarihte eşi görülmemiş bir mücadele sergilediği Kurtuluş Savaşı'nı nihayete erdiren 30 Ağustos Zaferi, Büyük Atatürk'ün önderliğinde kadın, erkek, genç, yaşlısıyla aziz milletimizin canını dişine takarak örnek alınacak bir azimle tarihe armağan ettiği eşsiz kahramanlık destanının adıdır.  

  Sultan Alparslan'dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e kadar Ağustos ayı daima Türk milletinin zafer ayı olmustur. Dünya tarihinin de mukadderatında rol oynayan Malazgirt, Otlukbeli, Çaldıran, Mohaç gibi tarihimizin büyük ve önemli zaferleri hep ağustos ayında yaşanmıştır.  

  Aziz milletimiz, Kurtuluş Savaşı'nda kaderini kendi elleriyle çizmiş, Sultan Alparslan'ın kapılarını açtığı ve ecdadımızın büyük fedakârlıklarla vatan yaptığı bu mukaddes topraklarda sonsuza kadar bağımsız yaşama iradesini ortaya koymuştur.  

  Büyük zaferler her zaman büyük ordularla kazanılmaz. Ancak büyük komutanlar ve inancı büyük orduların önünde hiçbir güç duramaz. Tarihimiz bunun sayısız örnekleriyle doludur ve 30 Ağustos Zaferi bunun en güzel örneklerinden biridir.  

  Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi neticesinde kazanılan 30 Ağustos Zaferi, aynı zamanda Anadolu'nun ebediyen Türk yurdu olduğunun ilanı, millet-ordu bütünleşmesinin göz kamaştıran sonucudur. Bu büyük zaferi taçlandıran ve daha anlamlı kılan adım Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu olmuştur.
 
   30 Ağustos Zaferi'nin ardından Atatürk'ün sağlam ve güçlü temeller üzerine kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin engin devlet deneyiminin ve onurlu bir hayat sürme idealinin ortaya çıkardığı eşsiz bir eserdir. Bu bakımdan 30 Ağustos Zaferi, Türk milleti için yeni bir başlangıçtır.

  101 yıl sonra bugün bizler de, bu şanlı tarihin mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz. 6 Şubat'ta yaşadığımız büyük afetle sarsılsak da yeniden ayağa kalkmak için tıpkı 101 yıl önce yaptığımız gibi zafere inanarak bir ve beraber olacak; el ele, omuz omuza vererek şehrimizi yeniden inşa edecek ve tekrar yüzümüzü ufkumuzda beliren Türkiye Yüzyılı'na çevireceğiz. Milletçe birlik ve beraberlik içinde elde ettiğimiz başarılar, ülkemizin yolunun açık olduğunun en somut göstergesidir. 

  Bayramlarımız tarihi ve kültürel mirasımızın sembol günleridir. Bizlere cesaretimizin ve birlik beraberliğimizin kudretini hatırlatan 30 Ağustos Zafer Bayramı, diğer milli bayramlarımız gibi, yeni nesillerimize tarihi bilincimizi aktarabilmek, onlara kim olduklarını, geleceğe ne taşıyacaklarını anlatabilmek için eşsiz birer fırsattır. 

   Bizler de Hatay İl Millî Eğitim Müdürlüğü olarak bu tarihi zaferden ilhamla yeni eğitim öğretim yılına hazırlıklarımızı seferberlik halinde sürdürüyoruz. "Eğitim Hatay'a nefes olacak!" mottosuyla ifade ettiğimiz hedefe emin adımlarla yürüyoruz. 

  30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ü, silah ve dava arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını, bu toprakları coğrafyadan vatana dönüştüren aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. 

  Depremlerde kaybettiğimiz başta öğrenci, öğretmen ve çalışma arkadaşlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımıza bir kere daha Allah'tan rahmet; yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.

  Büyük Zafer'in yıl dönümünde, milletimizin, tarihi zaferlerle dolu şanlı Ordumuzun mensuplarının, yurtdışında üstün başarıyla görev yapan birliklerimizin Zafer Bayramı'nı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü'nü en içten duygularla kutluyorum.